TASARIM ODAKLI DÜŞÜNME VE BASAMAKLARI
23 Nisan 2022 Cumartesi

TASARIM ODAKLI DÜŞÜNME VE BASAMAKLARI

Hızla değişen dünyada, özellikle değişimin ivmesinin ve kapsamının bu denli anlaşılamadığı zamanlarda, öngörü yapmak oldukça zor bir hale geldi. Dolayısıyla, birçok belirsizlik ile de karşı karşıya kalmak önüne geçilemez bir noktaya geldi. 

Bu bağlamda, çalışan taleplerinde artış, müşteri beklentileri, siyasal ve ekonomik muğlaklıklar, dijitalleşmenin getirdiği üretim süreci değişiklikleri gibi çeşitli etkenler ile birlikte insanlık, bu belirsizlikler evreninde sistematik çözümler üretmeye mecbur hale geldi. Bu gibi etkenlerin hakim olduğu belirsizlik dönemini, Soğuk Savaş sonrası ABD ordusu tarafınca ortaya atılmış olan “V.U.C.A.” kavramı yani; Volatile: Değişkenlik, Uncertain: Belirsiz, Complex: Karmaşık, Ambigious: Muğlak ”  ile tanımlayan hatırı sayılır bir kesim ortaya çıktı. İşte tam bu noktada, ekseriyetle V.U.C.A’nın hüküm sürdüğü ve yeniliklerin sürekli ihtiyaca dönüştüğü dünyada, tasarım odaklı düşünme kaçınılmaz bir metodoloji olarak karşımıza çıkmaya başladı. Buna bağlı olarak, son yıllarda kendinden oldukça fazla söz ettiren bir kavram olması nedeni ile bu yazımızda sizler için “Tasarım odaklı düşünme nedir?” , “Tasarım odaklı düşünmenin basamakları”  ve “Tasarım odaklı düşünme örneği” gibi başlıklardan bahsederek konuyu ele aldık.

Tasarım Odaklı Düşünme Nedir?

Hedeflenen kullanıcılara bir servisin veya ürünün tasarlanması esnasında, gözlem ve empati kurmamızı sağlayan sürece “Design Thinking” yani; “Tasarım Odaklı Düşünme” denir. Bir sorgulama süreci olarak tanımlayabileceğimiz tasarım odaklı düşünme temelinde, tasarının odağı olan insan ya da insanlar için derin bir algı oluşturabilmemizi sağlayan, hizmet ya da ürünü kimin için tasarladığımızı anlamlandırabildiğimiz bir akışı ifade eder.  Bu akışı; “sorunu sorgulamak” , “varsayımları sorgulamak” , “uygulama aşamasını sorgulamak” gibi süreçlerin toplamı olarak değerlendirebiliriz.

Bu kavram, adından dolayı her ne kadar tasarımcılara özgü gibi algılanan bir teknik olarak gözükse de üretim gerçekleştiren bütün sektörlerdeki yenilikçiler tarafından benimsenerek pratiğe geçirilen bir uygulamadır. Dolayısıyla tasarım odaklı düşünme, özellikle kemikleşen problemlerin derinine inerek, tespit edilmiş ya da henüz ortaya konmamış sorunları sistematik olarak tekrardan insan merkezli bir biçimde ortaya çıkarmak açısından ideal bir süreci temsil eder. Buna bağlı olarak, tasarım odaklı düşünme hipotezlere bağlı bir deney süreci olarak da ele alınabilir. Bu süreçte önemli olan, sorunları yenilikçi ve yaratıcı bir yaklaşımla çözme aşamasında, tasarım odaklı düşünme tekniklerinin kullanımının kişilere yardımcı olması ve rehberlik etmesidir. Unutulmamalıdır ki; problem hala var ise bir problemdir ve şimdiye kadar denenen yöntemler çalışmamıştır. İşte tam bu noktada tasarım odaklı düşünme ve basamakları devreye girer.

Tasarım Odaklı Düşünmenin Basamakları

Tasarım odaklı düşünme üzerine yazılmış birçok yazı ve akademik makale mevcuttur ve bu metinlerde tekniğin basamakları ele alınırken farklı evrelerden söz edilir. Bu aşamaları genel anlamda incelediğimizde, karşımıza çıkan gelişim adımları temel olarak üç ila yedi evre arasındadır. Tasarım odaklı düşünmenin evreleri çeşitli akademik kaynaklarda farklı olarak ele alınsa da temelde aynı prensipleri içerir.  Bu nedenle, tasarım odaklı düşünmeyi önde gelen yaklaşımlarıyla aktaran Stanford Institute of Design Hasso-Plattner’in beş basamaklı modeli ile incelemek, uygulamada bizlere daha etkin bir alan oluşturacaktır.

Tasarım Odaklı Düşünmede Birinci Basamak: Kullanıcılarla Empati Kurmak

Tasarım odaklı düşünmenin ilk basamağı olan kullanıcılarla empati kurmak, öncelikle problemi tespit edebilmek adına, sorunu yaşayan odak kişinin içinde bulunduğu durumu ya da gösterdiği davranışlarındaki motivasyonu eşduyum vasıtası ile anlayarak içselleştirmek anlamına gelmektedir. Kişilerin tecrübelerinin ve motivasyonlarının derinine inerek; gözlem yapmak, etkileşime geçmek ve empati kurmak gibi adımlar ile sorunlar anlaşılır ve bu doğrultuda ihtiyaçlar da somutlaşmış olur.

Tasarım Odaklı Düşünmede İkinci Basamak: Problemleri ve İçgörünü Tanımlamak 

Tasarım odaklı düşünmenin ikinci basamağında, ilk basamakta elde edilmiş olan bilgiler bir araya getirilerek analiz edilir ve temel problem için belli bir tanım yapılır. Buna ek olarak, kullanıcının ihtiyaçları da tanımlanarak, metodu uygulayan kişi tarafınca içgörü tanımı da yapılır.

Tasarım Odaklı Düşünmede Üçüncü Basamak: Tasarlamak, Fikir Üretmek ve Çözüm Yaratmak

Üçüncü basamak, tasarım odaklı düşünmede oldukça kilit bir rol oynamaktadır. Bu süreçte çok sayıda ve çeşitli fikirleri ortaya atmak oldukça önemlidir. Ortaya atılan fikirlere çözüm üretmek ise sürecin diğer bir önemli adımıdır. Bu aşamayı, bir beyin fırtınası süreci olarak da değerlendirmek mümkündür. Ancak beyin fırtınası mutlaka, diğer aşamalarda elde edilen bilgiler çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Bu basamakta, problemin alanı genişletilerek farklı ve yaratıcı yerlerden soruna bakabilmek önem arz eder. Bu çerçevede, farklı insanlardan fikirler almak, dışarıdan bir bakış açısı ile yaratıcı çözümler bulmamıza yardımcı olabilmektedir. Tasarım odaklı düşünmenin üçüncü basamağında önemli olan, çözüme giden alternatif yaratıcı yollar bulmaktır.

Tasarım Odaklı Düşünmede Dördüncü Basamak: Prototip Oluşturmak

Çözüm için ortaya fikirler atıldıktan sonra, tasarım odaklı düşünmenin dördüncü basamağında, hizmet, ürün ya da uygulama için bu fikirlerin denenebileceği bir taslağın oluşturma süreci karşımıza çıkar. Bu aşama, özetle bir taslak oluşturma aşamasıdır.

Tasarım Odaklı Düşünmede Beşinci Basamak: Test Etmek ve Değerlendirmek

Tasarım odaklı düşünmenin son aşamasında bir önceki adımda oluşturulan taslakta öne çıkan hizmet, ürün ya da uygulama test edilir. Test aşamasından sonra iyileştirme yönünde gerçekleştirilmesi gereken revizeler var ise geribildirimler doğrultusunda hayata geçirilir.

Tasarım odaklı düşünmenin basamakları uygulanırken, bahsettiğimiz beş evre arasında sıralı olarak ilerleyen bir düzen mevcut değildir. Daha önce de aktardığımız üzere burada en önemli husus yenilikçi ve katkı sağlayıcı bir süreci üretiyor olmaya odaklanmaktır. Özetle, tasarım odaklı düşünme bizlere oldukça net ve özel bir sistematik süreci ifade eder;

Empati kur – Tanımla - Fikir Üret – Tasarla – Test Et – Değerlendir

Tasarım Odaklı Düşünme Örneği

Konu tasarım odaklı düşünme olunca, bizlere adeta aydınlanma yaşatan birçok heyecan verici örnek karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan en bilineni ise kuşkusuz, köprünün altında sıkışan kamyon örneğidir. Yazımızın bu kısmında, sizlerle eskiden yaşanmış bir olay olan köprüye sıkışmış kamyon örneğini paylaşarak, tasarım odaklı düşünmenin bizlere sunduğu standartların ve kalıpların dışında düşünmenin ürettiği çözüm ile nasıl hayata geçtiğini aktaracağız.

Yolda seyrine devam eden bir kamyon standartlara göre çok daha alçak inşa edilen bir köprünün altından geçmek ister ancak sıkışır. Kamyon şoförü öyle bir durumda kalır ki aracı ileri ya da geri hareket ettirememektedir. Yolun kapanmasına neden olan kamyon ciddi bir trafik sorununa yol açacağından, durumun hemen çözülmesi gerekmektedir. Acil durum personelleri, itfaiyeciler ve mühendisler olay yerine intikal ederler ve uzmanlık alanlarına göre çözüm önerisi sunmaya başlarlar. Kimi kamyonu parçalara ayırmayı, kimi köprünün kamyonu sıkıştıran kısmının yıkılmasını önerir. Olay yerinden yürüyerek geçerken durumu gören bir genç ise lastiklerdeki havanın boşaltılması önerisini sunar ve böylece kamyonun lastiklerinin havası boşaltılarak kamyon sıkıştığı yerden kurtulur.

İnsanlık, belli kurallar ve düşünce kalıpları ile hareket etmeye alışıktır. Sıkışan kamyon örneğinde olduğu gibi, bu tip basmakalıp fikirler üzerinden ilerlemek bir konuyu çözerken beraberinde daha büyük problemler getirmektedir. Örnekte bahsedildiği üzere, olaydaki uzmanlar sabit olan köprüyü yıkmak, hasar görmüş kamyonu tamamen işlevsiz hale getirecek şekilde parçalara ayırmak gibi çözümler sunarak daha büyük sorunlara neden olacak aksiyonlara yönelmeyi akılcı bulmuşlardır. İşte tam bu noktada devreye tasarım odaklı düşünme ile kalıpların dışına çıkmak girmektedir. Örnekte olduğu gibi tasarım odaklı düşünme, mevcut olan problem çözme yöntemlerinin dışına çıkarak, yaratıcı, farklı ve yeni düşünme şekillerinin geliştirilme çabasıdır. İşte bu çaba, “Thinking outside of the box” yani kalıpların dışında düşünmek demektir.

Son olarak, daha önce de bahsettiğimiz üzere; ”problemi çözerken yeni problemler yaratmaya devam ediyorsak ortada hala bir problem var demektir. “